Liberal Düşünce, Sayı 36, Güz 2004 CHP ve Kemalizm _{CHP ve Kemalizm}

Takdim,

Liberal Düşünce, dokuzuncu yılının son sayısında, “CHP ve Kemalizm”i dosya konusu yapıyor. Şüphesiz, gerek CHP gerek Kemalizm her vasatta ve her seviyede çeşitli yönleriyle ele alınagelmiştir. Kütüphaneler ve internet ortamları tarandığında bu konuyla ilgili yüzlerce, belki binlerce,  yazı, kitap, çalışma bulunacaktır. Öyleyse, neden, Liberal Düşünce bu çok işlenmiş mevzulara böylesine geniş yer ayırma ihtiyacı hissetmektedir? Cevap, tahmin edeceğiniz gibi: Konuya liberal açıdan bir yaklaşımda bulunmak. Sistematiklik, eskilik ve yaygınlık anlamında, ülkemizde, sosyalizm ve İslamcılığa göre çok daha yeni ve genç bir fikir akımı olan liberal düşüncenin hem insanlığın problemleri hem de özellikle ülkemizi ilgilendiren konularda söyleyebileceği yeni şeyler olduğu kanaatindeyiz. Bu yüzden, son sayılarımızda, değişik konularla ilgili ilginç ve liberal eğilimli yazıları derleyen sayılar yerine, belirli konulara ağırlık veren sayılara yönelmeye başladık. Daha önce sosyalizm, muhafazakârlık ve faşizmi ele alan sayılar hazırladık. Bunların hemen ardında, “CHP ve Kemalizm”le ilgili bir sayının derlenmesinin hem önceki sayılarla bütünlüğü sağlamak hem de bu çok önemli konuya liberal bir açılım getirmek bakımından yararlı olacağı inancıyla “CHP ve Kemalizm”i bu sayının ana konusu yapmaya karar verdik.

Öyle sanıyoruz ki, Liberal Düşünce'nin bu sayısı çok beğenilecek ve ileride çok aranan bir kaynak olacak. Ayrıca, muhtemelen, perspektif bakımından da bir ilk olarak anılacak. Bunu mümkün kılan katkılarından dolayı bütün yazarlara ve teknik ekibe teşekkür ediyoruz.

Bu sayının ana konusu “CHP ve Kemalizm” olmakla birlikte, ilgili dosyamız kendi içinde alt bölümlere ayrılmakta. İlk iki yazıda, Atilla Yayla ve Melih Yürüşen, zaman zaman somut olaylara ve olgulara atıfta bulunmakla birlikte, Kemalizme liberal bakışın teorik bir çerçevesini geliştirmeye çalışmakta. Aralarında bazı anlayış ve görüş farklılıkları olmasına rağmen, bu iki yazının, Kemalizme liberal bakışa önemli katkılar sağlayacak vasıfta olduğunu göreceksiniz. Sonraki yazılar, gerek Kemalizmin gerekse CHP'nin teorik olduğu kadar, pratik hâliyle de ilgili. Bu yazıların bir kısmında dışarıdan, bir kısmında ise daha içeriden bir bakışla karşılaşacaksınız. Bu çerçevede Bahadır Türk, Mümtaz'er Türköne, Canan Akman, Cemal Fedayi, Süleyman İnan, Orçun İmga, Mustafa Erdoğan ve Murat Yılmaz'ın yazıları hem konuyla ilgili bilginizi arttıracak hem de sizi yeni fikirlerden, yeni ufuklardan haberdar edecek. Abdülkadir Buluş ve Emrah Beriş'in yazılarında, ağırlık, siyasî konulardan iktisadî konulara kayacak ve bu yazılar önceki yazıların zihninizde çizdiği tablonun önemli ölçüde tamamlanmasını sağlayacak. Sonra biraz tarihe bakacaksınız. Murat Yılmaz'ın takdim ettiği yazısında, merhum Namık Zeki Aral, tek parti döneminin iktisat anlayışına yönelik bazı eleştirileri gündeme getirecek. Bu dosyanın son iki yazısında, Ahmet Beşkaya ve İbrahim Sarıtaş'ın kaleminden, çağdaş sosyal demokrasi ve son zamanların meşhur üçüncü yol efsanesi değerlendirilecek.

Derginin geri kalan yazılarının içinde, Locke hakkında bir küçük dosya bulacaksınız. Wolfgang Kasper ve Fatih Demirci'nin Locke'la ilgili yazıları bu büyük özgürlükçü filozofun 28 Ekim 2004'teki 300. ölüm yıldönümü hatırasına yazıldı. Bu anlamlı tarihte entellektüel atalarımızdan Locke'u hatırlamadan ve anmadan geçemezdik. Jim Peron'un Bilal Canatan tarafından tercüme edilen yazısı ise, konusu faşizm olan, birlik teşkil eden ve büyük ilgi gören geçen sayımıza bir katkı mahiyetinde.

Yusuf Tekin-Sabri Çiftçi Avrupa Parlâmentosu seçimlerinin ileride Türkiye için ne anlama geleceğini ele alırken; Ahmet Özkiraz, Weber'in bilimsel çalışma yöntemiyle ilgili bir yazıyla size ulaşmakta. Mustafa Erdoğan tarafından tercüme edilen teorik değeri yüksek yazılarında, özgürlükçü kanadın son derece önemli iki simi olan müteveffa Murray Rothbard ve Douglas Rasmussen, ülkemizdeki özgürlükçü literatüre büyük katkıda bulunmakta. Ve son yazımız, 8 Ekim'de hayatını kaybeden Fransız filozof J. Derrida hakkında The Economist'ten Neslihan Sonay tarafından yapılan küçük bir çeviri.

Ağırlıklı konusu “aydınlanma” olacak bir sonraki sayıda ve muhtemelen yeni ve daha iyi bir formatla buluşuncaya kadar açık zihinli ve özgür günler diliyoruz.